Kuşadası

Kuşadası bölgesi dünya tarihinde önemli bir yeri olan ve dünya uluslarını yakından ilgilendiren “Efes, Meryem Ana, St.Jean” gibi tarihi merkezleri olan bir bölgedir. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca ziyaretçi her yıl Kuşadası’nı ziyaret etmektedir. Ayrıca Kuşadası doğal güzelliğinin yanı sıra dünyaya açılan bir kültür köprüsü olması nedeniyle de önemli bir merkezdir.

Kuşadası’nın batısında deniz kuzeyinde,güneyinde ve doğusunda dağlar ve tepeler vardır.

Neopolis (Yılancı burnu): Güvercinada’nın biraz ilerisinde, denize uzanan ikinci bir yarımada halindedir. Antik Neopolis’in Kuşadası’nda ilk yerleşme yeri olduğu ve İyonlar tarafından kurulduğu sanılmaktadır. Görünürde birkaç duvar kalıntısı mevcuttur.

Panionion: Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı sınırları içinde, Davutlar-Güzelçamlı yolu kenarında, yoldan birkaç yüz metre içeridedir. Tarihte İyon konfederasyonuna bağlı 12 İyon şehrinin merkezidir. Ayinlerin ve törenlerin yapıldığı yer burasıdır.


Pygale: Kuşadası’nın 3 km. kadar kuzeyinde küçük bir yerleşim yeridir. Kuştur Tatil Köyü’nün yanındaki burun üzerinde bulunmaktadır. Agamemnon tarafından inşa edilmiştir. Dikkate değer bir kalıntıya rastlanmamaktadır.


Kaleiçi Camii: Çarşı içindedir. 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa (ölümü 1619) tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle “Öküz Mehmet Paşa Camii” adı ile de anılmaktadır. 1830 yılında onarılmıştır. Son cemaat yeri ağaçtan yapılmıştır. Tek şerefeli minaresi sağdadır. Caminin giriş kapısının kanatları geometrik geçmeler ve sedef kakmalarla süslenmiştir. Camiyi 12 kenarlı ve 16 pencereli kasnak üzerine bir kubbe örtmektedir.


Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı: Kuşadası İskelesi yakınındadır. 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1966 yılında restore edilmiştir. Deniz ticareti için yaptırılan bir Osmanlı kalesi olup, yaklaşık 18,50*21,60m. ölçülerindeki avlunun etrafını, iki katlı revaklı bir kapalı mekân çevrelemektedir. Kuzeybatı ve güneydoğudaki köşelerde, arka taraftan üst kata çıkılan iki merdiven vardır. Kervansarayın girişi kuzeydedir. 2.96 m. enindeki mermer kapı boşluğu, basık bir kemerle örülmüştür. Kapının sadece bir görünümü vardır.


Girişin sağ ve sol tarafında birer kemerle orta mekâna bağlanan iki bölüm mevcuttur. Soldakinin, arkaya küçük bir kapı ile bağlandığına bakılarak, eşyaların içeri alındığı emanet bölümü olduğu saptanmıştır. Sağdaki girintinin ise Han’ın giriş ve çıkışını sağlayan görevlilerin yeri olduğu düşünülmüştür. Avlunun ortasında kazı ile açığa çıkartılan şadırvan, bugün havuz haline getirilmiştir.